İnsanı merkeze alan, demokratik laik bir hukuk devletini hedefleyen Cumhuriyet Halk Partisi, Parti Programı başta olmak üzere, bütün seçim bildirgelerinde “demokrasi, anayasa ve parlamenter sistem” önermelerini öne çıkarmış, 26-27 Temmuz 2020 tarihinde yapılan 37. Kurultay sonunda oy birliği ile yayınlanan “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi”nin birinci maddesini de bu başlıklar temel hedef olarak belirlenmiştir.
37. Kurultay’ı “iktidar yürüyüşünü başlatan Kurultay” olarak nitelendiren CHP bu kurultayı aynı zamanda “çevreyi tahrip eden, emeği vahşice sömüren, bütün insanlık değerlerini ayaklar altına alan, sadece kendisini ve yakın çevresini refaha kavuşturan sömürü düzenini değiştirme Kurultayı” olarak da değerlendirmiştir. Nitekim bu yaklaşıma uygun olarak Kurultayda yayınlanan “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi”nde “Yeni bir Anayasa ile Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistem” vurgusu öne çıkarılmıştır ve bu temel hedef CHP belgelerine şöyle yansımıştır:
HUKUK DEMOKRASİNİN GÜVENCESİDİR
(CHP Parti Programı)
“CHP, sosyal demokrat kimlikli bir parti olarak; Çoğulculuk ve katılımcılığı, İnsan Haklarını, özgürlük ve hukuk devleti kurallarına sahip çıkmayı, Azınlık haklarına saygıyı, Eşitlik ve adalet ilkelerini, Dayanışmayı, Barış ve hoşgörüyü, Emeğin önceliği ve bütünlüğünü, Çevrenin ve doğanın korunmasını, Yani sosyal demokrasinin çağdaş evrensel değerlerini her koşul ve ortamda sahiplenir, politikalarında rehber olarak değerlendirir.
CHP güçlünün değil hukukun üstünlüğünü savunur. Hukukun, adaletin saygınlığı, tarafsızlığı, bağımsızlığı demokrasinin güvencesidir. Hukuk devleti, hukukun üstünlüğünü kabul eden, vatandaşların tarafsız yargının güvencesi altında bulunduğu, devletin eylem ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olduğu bir yönetim biçimidir. CHP, ülkede hukukun üstünlüğünü egemen kılmaya kararlıdır. Bu anlayışla evrensel hukuk ilkelerine dayalı bir hukuk devleti anlayışının ve yargı bağımsızlığının bütün koşullarıyla sağlanması hedefimizdir. Herkesin Kanun önünde eşitliği ilkesi koşulsuz olarak uygulanacaktır… Kişilerin devlet tarafından eşit olarak korunması esastır. Demokrasi, çoğunluktakiler kadar azınlıktaki düşüncelerin ve inançların da korunmasını öngörür…”
ÖZGÜR YURTTAŞLAR CUMHURİYETİ
(CHP 2018 Seçim Bildirgesi)
“Cumhuriyet Halk Partisi güçlendirilmiş parlamentoya, sosyal devlete ve insani gelişmeye en yüksek değeri veren partidir. CHP, çoğulcu demokrasiyi ve insani kalkınmayı birbirinden ayrılmaz iki hedef olarak belirlemiş öncü partidir…
Cumhuriyet Halk Partisi, tüm Türkiye’yi kucaklayan ve tek bir yurttaşımızı dahi dışarıda bırakmayan yeni bir demokratik anayasayı, tüm partilerle birlikte yaşama geçirecektir.”
Cumhuriyet Halk Partisi bu temel hedefine uygun olarak;
• “Kuvvetler ayrılığı ilkesini tavizsiz bir biçimde yaşama geçiren, evrensel insan haklarına saygılı, sosyal adalet ve eşit yurttaşlık ilkeleri üzerine inşa edilmiş, yeni bir Anayasa hazırlanmasına öncülük edeceğiz.
• Yeni Anayasanın tüm siyasal partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, demokratik kitle örgütlerinin, meslek örgütlerinin, sendikaların ve yurttaş inisiyatiflerinin geniş katılımıyla hazırlanmasını sağlayacağız.
• Tek adam rejimine karşı, yurttaşlarımızın adalet ve hukuk özlemini yansıtan, siyasal çoğulculuğu ve bir arada yaşama kültürünü yeşertecek yeni bir toplumsal sözleşmeyi hayata geçireceğiz.
• Yeni Anayasamızda yasama yetkisinin devreden ve TBMM iradesinin gasp edilmesine yol açan Kanun Hükmünde Kararname ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uygulamalarına son vereceğiz.
• Cumhurbaşkanlığı’nı tüm ulusu temsil edecek şekilde tarafsız ve partiler üstü bir konuma getireceğiz. Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini sembolik düzeyde sınırlı tutacağız.
• Cumhurbaşkanı’nın kuvvetler ayrılığı ilkesiyle çelişen üst düzey bürokratları ve yüksek yargı mensuplarını atama yetkilerini sınırlayacağız.”
GÜÇLENDİRİLMİŞ MECLİS, GÜÇLENDİRİLMİŞ YURTTAŞLAR
• “Gazi Meclis’imizi, tüm yurttaşların temsil edildiği, ortak aklın ve ortak vicdanın yansıtıldığı bağımsız bir yasama ve etkin denetim organı olarak güçlendireceğiz.
• Kanun tekliflerinin TBMM Genel Kurulu’ndan önce kamuoyunda ve ilgili komisyonlarda tüm paydaşların katılımıyla, yeterince tartışıldıktan sonra görüşülmesi yöntemini benimseyeceğiz.
• Meclis içtüzüğünü, TBMM’nin demokratik işleyişini ve siyasal çoğulculuğu sağlayacak şekilde değiştireceğiz.
• Milletvekillerinin yargılanması süreçlerinde tutuksuz yargılamayı ilke haline getireceğiz. Hükmü kesinleşmemiş tüm tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması için gereken yasal düzenlemeleri hızla yapacağız.
• TBMM’nin elinden alınan denetim yetkilerini iade edecek, mevcut yetkilerini güçlendireceğiz.
• Bütçe hakkının devredilemezliği ilkesini ihlal eden Cumhurbaşkanı yetkilerini kaldıracak, bu yetkileri yeniden TBMM’ye vereceğiz.
• TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu’nun daimi bir ihtisas komisyonuna dönüştürülmesini; sürekli, etkin, şeffaf ve yürütmeden tam bağımsız bir şekilde çalışmasını sağlayacağız.
• TBMM adına kamu harcamalarını denetleyen Sayıştay’ı yeniden etkin kılacak, özerk bir yapıya kavuşturacağız. Sayıştay raporlarının TBMM’ye zamanında, eksiksiz ve düzenli olarak sunulmasını sağlayacağız.”
ŞEFFAF SİYASET, HAKÇA REKABET
• “12 Eylül’ün ruhunu yansıtan % 10 seçim barajını ve adil temsilin önündeki tüm engelleri kaldıracağız.
• % 1’in üzerinde oy alan partilerin parlamentoda temsil edilmesini sağlayacak biçimde Türkiye Milletvekilliği’ni getireceğiz.
• Seçim kanunlarını ve Siyasi Partiler Kanunu’nu, siyasal çoğulculuğu ve katılımcılığı artıracak ve parti içi demokrasiyi güçlendirecek şekilde yeniden düzenleyeceğiz.
• YSK’yi siyasi iradenin güdümünden çıkaracak, YSK kararlarını Anayasa Mahkemesi denetimine açacağız.
• Seçimlerde haksız rekabete yol açacak şekilde kamu kaynak ve olanaklarının partizanca kullanılmasının önüne geçecek düzenlemeler yapacağız.
• Siyasi partilerin kullandıkları kamusal ve özel kaynakların saydamlık ve hesap verebilirlik ilkesi içinde denetlenmesini sağlayacağız.”
OTORİTERLİĞE KARŞI HUKUK DEVLETİ
• “Anayasa Mahkemesi’ni siyasi etkilerden arındıracak ve yapısını değiştireceğiz. Üyelerinin bir kısmının Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ve Barolar Birliği Genel Kurulu’nca doğrudan seçimle, kalan üyelerininse TBMM’de nitelikli çoğunluk ile seçilmesini sağlayacağız.
• Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na Paris İlkeleri ve Birleşmiş Milletler standartlarına uygun biçimde etkinlik kazandıracağız.
• Terör suçlarını demokratik ilkeler çerçevesinde yeniden tanımlayarak keyfi suçlama aracı olarak kullanılmasına son vereceğiz.
• HSK’yi, “Hakimler Kurulu” ve “Savcılar Kurulu” olmak üzere ikiye ayırarak yeniden düzenleyeceğiz. Bu kurulların seçim sürecinde yargı bağımsızlığı ilkesini gözeten düzenlemeler yapacağız.
• Adalet Bakanı’nı ve Bakanlık Müsteşarı’nı bu kurulların dışına çıkararak yargıyı siyasetin vesayetinden kurtaracağız.
• Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu’nun tüm kararlarını yargı denetimine açacağız.”
ÖRGÜTLÜ TOPLUMU GÜÇLENDİRECEĞİZ
• “Özgürlükçü demokrasinin ve denge denetleme mekanizmalarının vazgeçilmez bir unsuru olan örgütlü toplumu güçlendireceğiz.
• Örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan ve zorlaştıran bürokratik ve yasal engelleri kaldıracağız.
• Meslek örgütlerine yönelik siyasi baskı ve müdahaleleri önleyeceğiz.’’
ÖZGÜR BASIN
• ‘‘Özgür basını yasama, yürütme ve yargıdan sonra, demokrasimizin dördüncü kuvveti haline getireceğiz.
• Yurttaşların gerçekleri öğrenme hakkının önündeki tüm engelleri kaldıracağız.
• İnternet ve sosyal medya yasaklarını kaldıracağız.
• RTÜK’ü bir baskı ve sansür aracı olmaktan çıkaracağız.
• Medyada tekelleşmeye son vereceğiz. Medyanın bağımsızlığını temin etmek üzere, medya kuruluşu sahiplerinin başka ticari faaliyetlerde bulunmasını sınırlandıracağız
• Medya kuruluşlarını iktidar güdümüne sokmak için kamusal kaynakların ödül, kamusal cezaların sopa olarak kullanılmasına son vereceğiz.
• TRT ve Anadolu Ajansı’nı idari ve mali açıdan özerkleştirerek siyasal tarafsızlıklarını sağlayacağız. Bu kurumlardaki siyasi kadrolaşmalara son vereceğiz.
• Gazetelerin dağıtımının bütün medya sahiplerinin ortak olduğu bir şirket tarafından yapılmasını sağlayacağız. Gazetelerin dağıtımının tekelleşmesine izin vermeyeceğiz. • Medyada sendikalaşmayı zorunlu hale getireceğiz. Medya çalışanlarının özgürlüklerini patronlarına karşı güvence altına alacağız.
• Basın İlan Kurumu ve RTÜK’ü yeniden yapılandıracağız. Her iki kurumda da gazeteci sendikalarının temsil edilmesini sağlayacağız.
• Tutuklu gazeteci ayıbına son vereceğiz.“
KUVVETLER AYRILIĞI ESASTIR
(İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi, CHP 37. Kurultayı, 26-27 Temmuz 2020)
“1. Yeni bir Anayasa ile Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sisteme geçilecektir.Güçlü Demokratik Parlamenter Sistem için öncelikle geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacak, her türlü vesayetten uzak, darbe hukukundan arınmış, gücünü milletten alan yeni bir Anayasa yapılacaktır.
Bu Anayasada öncelikle;
1.1 Cumhurbaşkanının tarafsız olması sağlanacak, Partili ve yanlı Cumhurbaşkanı uygulamasına son verilecektir.
1.2 Kuvvetler ayrılığı esas alınacak, gerekli denge ve denetim mekanizmaları kurulacaktır. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı kesin olarak sağlanacak; Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi, yüksek yargı organları ve mahkemeler üzerinde yasama ve yürütmenin doğrudan ya da dolaylı vesayetine son verilecektir.
1.3 Yasa tasarı ve teklifleri TBMM komisyonlarında görüşülürken, uzmanların, ilgili meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin görüşleri mutlaka alınacaktır.
1.4 Düşünceyi ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınacaktır. Meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları üzerindeki her türlü baskıya son verilecek, medya özgürlüğü evrensel ölçülerde güvence altına alınacaktır.”